Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

değer

ister istemez soğuyor insan; hiç bir zaman çok değer vermeyeceksin!!! değer bir süre sonra sevgiyi yıpratır çünkü... çok seviyorum,cok değer verdim ama hiçbir işime yaramadı...şimdi kaybeden de ben,üzülen de ben oldum onun için bir şey ifade etmedim çünkü..her zaman küçük bir olarak kaldım...beni başka görmedi,herkes gibi olmadığımı fark etmedi.. aramızdaki yaş farkı büyük,hiç bir zaman bir şey olmayacak sadece abi-kardeş ilişkisi,, bu da ne kadar yoruyor,yıpratıyor insanı,,can bu acıyor işte..senin elinde olan bir şey değil..biliyorsun,anımsayamıyorsun,düşünemiyorsun..sadece kırılıyorsun,,yaşadıklarınla yaşamak istediklerin arasında bir engel var ,,uçurum var sanki..göz göre göre atlıyorsun o uçuruma,bile bile sevgini,verdiğin değeri göstermek için..oysa sadece değer biçiyorsun,karşılığı yok bunun...o sana emin ol hiç bir şey vermiyor,vermeyecek...sevmeyecek ki seni hep aynı gidecek..ters,ters,ters... mutlu olmak istiyorsan başkalarına değil kendine değer ver..başkalarını deği...

gönül gözü..

şu blog için burada yazmış olduğum bir yazıyı ararken fark ettim... ne kadar çok düşünüyor insan..en basit örnekle ben; bazen haftada bir,bazen günde iki defa..gerekli,gereksiz uzun uzun satırları süslemişim..kimi okumuş,kimi bakmadan geçmiş.. doğrudur bazı insanlar için gönüldeki düşünceler hiçbir şey ifade etmezler...bazıları da bekler lakin beklentileri her zaman güzel sonuçlanmaz elbette.. şu aralar beklentimin yüksek olduğu yada mizah anlayışına,sergilediği türk dili ve uslubuna güvendiğim bir kaç insan var, gerçekten hayatı,yaşanmışlıklarını kaleme,kağıda,satırlara dökmekte başarılı,dökerken de,okuturken de yeteneğini sergileyen,, bazen hayat gereksiz insanlarla,gerekli insanları ayırt etmen için yardımcı olur,yol gösterir sana.,hayatın işaretleridir bunlar,, Allah herkesin yolunu en başında çizmiştir aslında,önemli olan o yolu görüp,çizgilerini bir bir takip etmektir..bunu başara bilirsen hayatın gözle görülmeyen güzelliklerini gönlün ile görür,algılarsın.. bu da san...

Allah nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz..

Allah hiçbir zaman gerçekleşmeyecek isteklerin hayallerini kurdurmaz mış ..ben bugün senin hayalini kuruyorum ,önümde engeller olsada ,bu engeller elbet aşılacak biliyorum ... Bu hayaller gerçekleşmeyecek hayaller olsaydı dün yine çok mutlu etmez o tebessümün yüzümde olmasını sağlamazdın.. bugün sürekli gülmemi engeller, çok sevdirmeseydin kendini, sevmezdin, sevmezdim belki de ..ama öyle güzel hayallerim var ki gerçekleşmese de "hayallerin" yerini koruyabilecek hiçbir zaman  hiçbir yerde unutmayacağım o kadar güzel anılarım ,düşlerim var ki sana dair o yüreğin den koparıp yazdığın iki cümle bile, içinden gelen o iki satır öyle mutlu olmamı sağlıyor ki anlatamam kimseye.. evet mutluyum çünkü karşımdakinin kıymetini bilebilecek kadar ona güveniyorum...önce güven olmaz sa arkasından sevgi asla gelmez..çok sevdiğin insanlara bile o kadar güvenmiyorsan senin için sadece varolmuşlardır,hiçbir şey katmayan hayatında sadece "buradayım" demek için varolan insanlardan olma s...

unutulmuşlar

Parmağımda birkaç gün evvel küçücük bir kesik olmuştu, az önce asetonu yanlışlıkla üzerine döktüğümde o bir anlık acı veren sızlamayla irkildim..sanki beni unuttun diyor gibi...sabah okuduğum buna benzer bir yazıda ne güzel anlatmış derken kendimde yaşamak daha bir anlam kattı... Beynimizi o kadar çok önemsiz şeylere yoruyoruz ki bizde yer edinen o kendi küçük lakin etkisi büyük yaraları hiç animsamiyoruz..oysa ki yaradan ne güzel animsatiyor "başkalarının yaralarına merhem olayım derken kendi yaralarını unutmamak gerektiğini"

15.01.15

Sazlar susmuş trompetler çalıyor gönlümde arada bir vuran darbuka ud a mızrap olmuş belkide oradan gelen piyano bağırıyor ben de buradayim diye üfluyor adeta klarnet si'nin en derininden zurna yardimina koşmus bemol diyor kapatiyor bosluklarini..gitar bugun akustik do" minorden caliyor yine..uzaktan gelen cümbüş sesi şah a kaldırıyor yuregimi..bir hicaz makamı patlatiyorlar ki. taksimi yine keman yapmis.. susuyor batinin en guzel sesleri, basliyor turk muziginin vazgecilmezleri.. soyluyor solist si'den giriyor,mi'den cikiyor adeta basliyor huzzam elveda ediyor usullerin mesnevisi..dolduruyor gozleri.. solist susmuyor cikabildigi kadar cikiyor sesleri do-re-mi ensturmanlar basiyorlar perdelere kulaklara deva oluyor melodinin sesleri...

CUNDA DENİZ/Bursa

Saat 19:30 günlerden samimiyet; Bir sahne düşün,bekle biraz..sonra nezih bir mekan hayal et..yanında sevdiklerin,önünde bir orkestra var..sesi kesilmeyen bir darbuka,notalarıyla büyüleyen bir org ve baş ensturman ...... Sonra arkana bak. Bir çok masa ve her mesada gülen süratlar,bazıları o geceyi yaşıyor,bazıları gündüzden kalmış bir ifade takınıyor...solist daha gelmemiş..tabaklar boş,sürekli masa gezen garsonlar bir tane arkalarından koşan şef..makinelerden flaşlar patlıyor ,yaşamak istediğinle yaşadığın çok farklı belkide...şimdi tam zamanı..gecenin sesi gelsin hadi.başlasın asıl beklenen..tabaklar geldi ortam rakı-balık hafif mayhoşluk var sanki..bir sanat müziği patlıyor ki...gel bu gece de eğlenelim,coşalım hadi.yada dur..slow girsin araya hüngür hüngür ağlayalım..yani..nasıl denir..yaşayalım işte..bir ömür,samimiyetle,şevkatle..seninle...

saat 02:00

En çok resimleştirmek istediğim an'ı yaşıyorum şuan... Elimde, uğruna güvendiğim kalemim,kucağımda, geçmişi ve geleceğı paylaştığım defterim,karşımda ise bana ilham veren o resim duruyor... odanın penceresi yarım aralanmış, dışarıdan getirdiği serinliği içeri almak isteyen lakin aralıkta sıkışan bir rüzgar var odamda..kendini hissettirmek istemiş fakat üşütmekten korkmuş gibi usul usul esiyor... Saat gece 02:50 şarkılar yerini daha yeni yitirmiş, hâlâ kulaklarda bir tını gezi yor..o bile makamdan makama atlıyor,geçiştiriyor kendini... Odanın içinde bir sessizlik hakim olmuş, sanki kimse geçmemiş buradan...ilham biraz daha gelene kadar fırsattan istifade başımı yana çevirdim..peteğin üzerinde duran kağıt havlunun varlığını hissettim bir an..acaba ne zaman dir orada,ne zamandır fark edilmiyor? Ufak bir esintiyle dalgalaniyor sanki ama bakmasam bilemezdim orada olduğunu..dışarıya bakıyorum da bir sessizlik hakim olmuş adeta..pencerelerde ışıklar sönmüş, benim gibi birkaç gececi var...

yağmur VE sen..

Yağmur usul usul yağarken,arkadan gelen bir ses ile düşüncelere dalar insan...kaybolur bir anda,dalgın düşüncelerinden arta kalan bir damla gözyaşı süzülür hafif yüzüne değer geçer.ne olduğunu anlamaz,hissetmez.. sonra kahvesinin olduğunu hatırlar,kahve soğumaya yüz tutmuştur artık..bir yudum çeker içine,hisleri değişir bir anda...maziyi geride bırakır ve arkadan gelen hafif müziğin o güzel seste yorumu ile namelerini içine alarak patlatîr"Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın..ve hayallere dalar,gider...

çok değer insanı yıpratır...

Bazen haklı olduğunu kabullenmek zor geliyor, ama evet haklısın.. Insanlar sadece yerinde değerli, kimi kaldığı evde,kimi olduğu sahnede, kimi çalıştığı dükkan,mağazada, kimi yaptığı meslekte... Bir insanı tanımanın en kolay yolu beklide sana nerede, ne yaptığında değer verdiğini görmekten geçiyordur.. Eğer onun için gerçekten değerliysen yaptığın her şeyde, söylediğin, konuştuğun her kelimede kendini bulur..üstüne alınır,.. Üzüldüğünü göstermek için yazdığın bir durumda., ne den,ne oldu diye sorgular mesela,merak eder... Sosyal medyada kendisine ait olan bir bildirime yorum vs..yapıp beni takmadığını gördüğümde sildigim yorumlar çoktur mesela..ve bekler insan, bir neden sorusu bekler...görülmeyi,fark edilmeyi arzular,bu ona verilen bir duygudur çünkü..istek duygusudur.. lakin karşındaki sadece yaptığı işle ilgili durumlarına bakıyorsa..yani bir bakıma seni umursamiyorsa.. Işte en çok bu kırar insanı, değer aldığını görüp onu kullanmayı bilmeyen insanlar dolu... Için acır, söyleyemezsi...